Zen Budacılığı

Üç HazineUyanma, aydınlanma, iç özgürlüğe ulaşma yoludur. Bu açıdan Yoga, Vedacılık ve Daoculuk ile ortak bir tavır sergiler. Budacılık’ın kuzey kolu olan “Büyük Araç” okulunun bir öğretisidir. Bu okulu, öğretinin temellerini paylaştığı güney kolu Budacılık’ından ayıran pek belirgin bir özellik, insanlığın ruhsal gelişimindeki sosyal dayanışma yanıdır. Aydınlanma yolunda olanlar (Bodisatvalar) dünyadaki son canlıyı da iç özgürlüğe, aydınlanmaya yönlendirmeden dünya yaşamından uzaklaşmamaya yemin ederler.

Zihin algılarken kılı kırk yarar, algıladıklarını kalıplara sokar, değer biçer, üzerinde çözümleme yaparak fikir yürütür ve yargılar. Buna karşın, olan biteni, düşünmeyi ve düşünceyi bırakarak yalın algılamak, fark etmek, böylece gerçeği dolaysız algılamak Zen’in yaklaşımıdır; zihni, düşünerek gerçeği çarpıtmaması için aradan kaldırır. İşte o zaman dünyayı “böylesiliği” ile algılarız. Aslında herşey zihinsiz algılandığı zaman saf ve yalındır. Bu nedenle Zen kişisel ve dolaysız deneyime, yalın kavrayışa değer verir, klişeleşmiş, kalıplaşmış beylik deyişleri, kutsal addedilen yazıları dikkate almaz ve bu nedenle öğretisiz öğreti adıyla da anılır. Kişisel deneyim ego ile karıştırılmamalıdır. Gerçeklik ile aramıza ego girerse, onu yine fark ederek kenara çekeriz, çünkü ego engelleyicidir.

Zen, günlük yaşamdaki etkinliklerimizdir. Çevremizi ve yaptığımız işi izler ve bütünleşiriz. Bu sırada kendimizi de algılama ve sıklıkla zihin üretme etkinliği içinde buluruz. Böylece yaptığımız iş bize ayna tutmuş, bize kendimizi göstermiş olur. Bütünleşme ya da birlik hali içinde bulunduğumuz her etkinlik bize kendimizi tanıma şansı verir, duygularımızı ve ruh hallerimizi ortaya çıkarır.

Zihinsizliği, yani saf algılama halini yaratmanın Zen Budacı gelenekteki yolu zazendir. Oturma zeni anlamına gelen bu uygulamada oturulup olan biten sessizlik içinde izlenir. Gözlemci diğer her uyaran gibi kendi solumasını, duygu ve düşüncelerini izler ve onlara karışmaz. Bu tutum yaşamın diğer alanlarında da sürdürülürse, anlamını bulur. Çalışma ve dinlenmede, başkalarıyla ya da yanlızken, hangi koşullarda olursak olalım, uyanık ve farkında olmamız bize, iç özgürlüğe giden yolu açacaktır. Bütün Zen sanatlarının tavrı da budur.


Zazen

Zen Budacılığının törensel oturma biçimine zazen adı verilir. Bazı meditasyon biçimlerinde olduğu gibi dalınç üzerine değil, uyanıklık ve yoğun bir farkındalık üzerine kuruludur.

Zen Budacılığının görüşüne göre, dünyanın gerçeği yüzeyseldir, yanıltır. Varlıklar kalıcı değildirler, büyük bir boşlukta eriyip giderler. Görüp de somut gerçek sandığınız varlıklar ki, buna kendiniz de dahilsiniz, anca bu boşlukla anlam kazanırlar. Bu boşluk bir hiçlik değil, yaratıcı ve dönüştürücü bir boşluktur. Dingin olmasına karşın bütün hareketleri doğuran odur. O halde varlığın temeli, dolayısıyla da varoluşun yanıtını ararken o boşlukla temas edilmelidir. Bu nedenle arayış sırasında sırt ve baş dik tutulup oturulduktan sonra bütün hareketler durdurulur, kıpırdanmalar olabildiğince azaltılır. Zihinden geçen düşünceler bastırılmaz, aksine akışlarına karışılmadan izlenir. Dikkat, özellikle soluğu izleyerek içinde bulunulan ana yoğunlaştırılır. Bu arada duyu organlarının uyarılmaları engellenmez, gelen uyarı algılanır ve bırakılır.

Zazen sırasında doğasına bırakılarak izlenen solunum kendiliğinden yavaşlar ve derinleşir, duyu organlarının duyarlılığı artar, beden gereksiz gerginliklerinden uzaklaşır, yaşam enerjisi meridyenlerde pürüzsüz akar, beyin faaliyetlerinde değişmeler olur ve zihin düşünce yüklerinden arınır. Zazen aşırı zihinsel ve bedensel yüklenme ile stresin olumsuz etkilerini giderir, sinirleri yatıştırır, solumayı düzenler, dikkat yoğunlaştırma yeteneğini arttırır, zihni açar ve berraklaştırır.

Günlük yaşamda zazenin diğer etkinliklere baskın çıkacak şekilde yapılmaması gerekir, çünkü zazen, Zenin yalnızca bir etkinliğidir ve hiçbir gündelik etkinlik Zenin dışında kalmaz. Ayrıca hiçbir Zen etkinliğinde hedef gözetilmez. Bu yüzden ''Zen sizin günlük yaşamınızdır'' sözü edilir. Günlük yaşamınızda zazene ılımlı yer vermeli,  oturma süresini (hiç kalkmadan en fazla elli dakika) aşırıya kaçırmamalısınız. Bu konuya dikkat ederseniz zazenin beklenen yararları ile ister istemez karşılaşırsınız. O zaman da Zen sizin için esenliğin ve huzurun yolu olur.


Zen Sanatları

İkebana - Çiçek Yolu
Şodo - Yazma Sanatı
Sumi-e - Resim Sanatı
Haiku - Zen Şiiri
Çado, Çanoyu - Çay Yolu, Çay Töreni
Kyudo - Ok Atma Sanatı
Budo - Japon Savaş Sanatları
Judo - Yumuşaklık Yolu
Karatedo - Boş El Yolu
Kendo - Kılıç Yolu
İaido - Japon Kılıç Sanatı
Aikido - Uyum ve Sevgi Yolu